Kayıtlar

Eylül, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Belgrad : Yakın, Vizesiz ve Ucuz! (Nisan 2016)

Resim
Daha Paris’i gezmedim ne işim olur Belgrad’da diyenlerdenseniz size söyle ifade edelim; denize koşacağım diye derenin güzelliğini kaçırırsınız a dostlar. Çünkü Belgrad gezimiz bizim de beklediğimizden çok daha keyifli geçti. Hem yakın, hem vizesiz hem de ucuz bir şehir. Biz Zigzag Belgrade Apartments’da kaldık. Odalar geniş, konforlu ve temizdi. Kahvaltı hizmeti yoktu ama otelin hemen arkasındaki Supermarket Deli Cafe ile anlaşması var. Burada kahvaltı edebilirsiniz ya da gün içerisinde kafenin önündeki masalarda oturup gelen geçeni seyredip bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Otel çok stratejik bir noktada olduğundan her yere yürüyerek ulaşabildik.               İlk gün akşamüstü vardık Belgrad’a. Otele yerleştikten sonra arka sokaktaki Mlin Cafe’de bir şeyler atıştırdık, keyifli bir yerdi. Sonrasında Knez Mihajlova’da yürüyüşe çıktık, bir kaç dükkan gezdikten sonra buradaki ürünlerin Türkiye ile kıyaslandığında daha pahalıya geldiğini görüp alışveriş yapılmay

Thasos (Eylül 2016)

Resim
İs tanbul’da n Dedeağaç’a yaklaşık 4 saatlik bir yolculuktan sonra, Dedeağaç’dan da 1-1,30 saat sonra Keromoti’ye varıyorsunuz. Bizim tavsiyemiz vaktiniz varsa bir yarım gün önceden yola çıkıp, akşam saatlerinde Dedeağaç’a varmanız ve bir gece burada konakladıktan sonra ertesi sabah kahvaltı sonrası Thasos için yola çıkmanız yönünde olur çünkü aradaki o dinlenme tazelenmenize neden oluyor.  Keramoti küçük bir yazlıkçı kasabası, Thasos’a giden feribotlar buradan kalkıyor ve yazın bu seferler diğer aylara göre daha sık oluyor. Tam zamanları görmek isterseniz thasos ferry yazarak Google’da aratabilirsiniz, hepimiz biliyoruz ki Google en iyisini bilir. Araç 19 euro ve her bir yolcu için 4 eur olarak ücretlendiriliyor. Yolculuk yaklaşık 45 dakika sürüyor bu sırada martılarla birlikte elinizde frappe ya da “greek coffee” ile birlikte yol alabilirsiniz evet türk kahvesi bu sınırlar içerisinde bundan sonra böyle anılıyor, kabulleniyor hatta cümle içinde bile kullanıyoruz.

Alexandroupoli – Dedeağaç (Temmuz 2017)

Resim
Alexandroupoli, İpsala çıkışından sonra 40 km uzaklıkta kalan şirin mi şirin 1900 bilmem kaç yıllarında gibi bir giriş yapmayacağız malesef! Yıllık izinlerinizi harcamadan, uçak parası ödemeden, karayolu ile ulaşabileceğiniz ve kendinizi “Avrupa’da tatil bir başka” havasına sokabileceğiniz minik yazlık bir kasaba Dedeağaç. Arabayla gidiyorsanız yeşil sigorta yaptırmak gerekiyor ve eğer kendi arabanızla gitmiyorsanız araba sahibinden alınmış bir vekaletname yeterli oluyor. Buraya Temmuz ve Ağustos aylarında gidiyorsanız, her iki kapıda da gurbetçi ve tatilci kuyruğuna yakalanma olasılığınız çok yüksek. Bayram ve resmi tatillerden bahsetmiyoruz bile; zira 10 saatini kapıda harcamış arkadaşlarımızı biliyoruz.  Biz giderken idari izinlerimizi kullanarak yarım gün izin aldık (önemli bi nokta tabi) ve Cuma günü 13:00 de Kabataş’dan yola çıktıktan sonra 16:00 gibi İpsala’da olduk. Sınırı geçtikten yaklaşık 35 dakika sonra Dedeağaç’daydık. Otelimiz Thalassa Apartments merkeze araba

Selam!

Sabah 9 akşam 5 çalışıyoruz, gün içerisinde fırsat buldukça tatil planlıyoruz. Tatiller bitince seneye ne yapsak diye düşünüyoruz. Akşam saatine doğru geri sayım yapıyoruz, çıkışta ne yapalım deyip yeni açılan bir mekan var mı diye bakınıyoruz. İstanbul’da yaşıyoruz, trafik, kalabalık vs. hepsi burada ama aynı zamanda etkinlik dedin mi akla gelen en güzel şehir deyip bardağın dolu tarafından bakıyoruz. Kafa yapımızı anladığınız üzere evet, biz tüm sene, yıl boyunca yapacağı aktiviteler için çalışan o beyaz yakayız. Sonra düşündük ki, biz bunları yaptık, yapıyoruz ve yapacağız da, o zaman biz bunu sosyal medyada paylaşalım; hem bize günlük olsun hem de biz bunları araştırırken o kadar zaman harcamışız, bizim gibi gezmeyi sevenler, yani sizler harcamasın; malum vakit günümüzde çok değerli.  Bir de zaten tatilden dönünce, hafta sonu festivale gidince, akşam yeni açılan mekanlarda takılınca, hepimiz topladığımız bu anları birbirimizle paylaşmak için can atmıyor muyuz? Sadece sözlü değil, y